Toplumsal Gösterilerde Çocukların Rolü: Strazburg Mitingi Üzerine Kısa Bir Gözlem
ECHR öncülüğünde yapılan Strazburg mitingini sosyal medyadan takip ediyordum. Kalabalığın sesi, pankartlar, yürüyen insanların kararlılığı… Hepsi bana çok anlamlı geldi.
Ama beni en çok durduran şey, yine çocuklardı.
Fotoğraflarda bir çocuğun annesinin elini tutarkenki hali, bir diğerinin arkasında taşınırken gözlerini kalabalığa dikmesi…
İçimde yankılanan soru büyüdü:
Çocuktan aktivist olur mu?
Bazı çocuklar sadece susarak bile bir toplumun vicdanına dokunur. Bazı çocuklar ise konuşmak ister.
Kimi zaman anne babaların, kimi zaman sistemin yüklediği sessizliği yırtmak ister.
Ama biz büyükler…
Bazen onların sesini kullanırken fark etmeden bir şeyi daha taşıtıyoruz onlara: Kendi umutlarımızı, öfkelerimizi, iyileşmemiş yaralarımızı.
Travma uzmanı Bessel van der Kolk şöyle der: “Travma sadece başa gelen şey değildir; anlatılamayan, tanıklık edilmeyen şeydir.”
Evet, yaşananların anlatılması iyileştirir. Ama çocuklar için bir fark var:Anlatım onların duygusal gelişimlerine uygun olmalı. Çocuklar politik temsil değil, şefkatli tanıklık ister.
Bruce Perry ise çocukların güvenlik ihtiyacına dikkat çeker: “Duygusal güvenlik olmadan iyileşme mümkün değildir.”
Eğer çocuk, kalabalıkta kaygılanıyorsa,bağırışlardan korkuyorsa, yaşadıklarını tam anlamıyorsa,
o zaman o gösteri bir travma alanına dönüşebilir. Çocukların adalet mücadelesinde bir yeri olabilir.
Hatta bazen onların varlığı bir toplumu vicdanla yüzleştiren en güçlü aynadır.
Ama bu yer, onların incinmeyeceği, duygularının istismar edilmeyeceği, kendilerini bir “araç” değil “özne” olarak hissedecekleri bir alan olmalıdır. Çünkü çocuklar, yaşadıklarını tam olarak kavrayacak zihinsel yapıya ve travmaya karşı kendilerini koruyacak duygusal becerilere henüz sahip değildir. Özellikle 6-12 yaş arası çocukların gelişiminde, soyut düşünme, karmaşık duygularla başa çıkma ve olayları uzun vadeli değerlendirme becerisi sınırlıdır. Bu da demektir ki, onlar için “adalet arayışı”, bazen sadece “annemin üzülmemesi”, “bana bağırılmaması”, “yetişkinleri memnun etme” gibi basit motivasyonlara dayanabilir.
Bu noktada, çocukları politik gösterilere dahil ettiğimizde —iyi niyetli olsak bile— fark etmeden şunu yapıyoruz:
Onların omuzlarına bizim kendi yarım kalmış hikâyelerimizi, çözülmemiş öfkemizi ve iyileşmemiş yaralarımızı yüklüyoruz.
Psikanalist D. W. Winnicott şöyle der: “Çocuğun kendi gerçek benliğini geliştirebilmesi için, çevresindeki yetişkinlerin onun duygularına gerçekten karşılık vermesi gerekir.”
Ama biz, onların duygularına değil de, kendi duygularımıza kulak verirsek…Evet, belki toplumu sarsarız. Ama o çocuk, kendi iç dünyasında bir kez daha yalnız kalır.
Ben çocukların görünür olmasından yanayım. Ama bağırarak, korkarak, ellerine pankart verilerek değil.
-
Çocukların çizimlerini gösterelim.
-
Duygularını yazıya dökelim.
-
Onlar adına şefkatle konuşalım.
-
Onların hikâyelerini biz anlatalım, ama onları “seyirlik bir manzara”ya çevirmeden.
Çünkü çocukların tanıklığı bir çağrıdır — ama bu çağrının travma değil, iyileşme getirmesi için çok dikkatli olmamız gerekir.
Bu yazıyı belki bir iç hesaplaşma olarak da okuyabilirsiniz.
Çünkü bazen kendi çocukluklarimin susturulmuş sesine denk geliyorum bu çocukların gözlerinde.
Ve bazen kendi içimde büyüyememiş bir çocuğun aktivizmini taşıyorum, fark etmeden.
Ama artık biliyorum ki, bir çocuğun sesi, onun yükü haline gelmemeli. Onların iyileşmesi, görünürlükleriyle değil, güvende hissetmeleriyle başlar.
Belki bazen susarak iyileşirler, belki bazen konuşarak.
Ama her koşulda onların yanında, onların duygularına saygılı şekilde durmak, biz yetişkinlerin en temel sorumluluğudur.
Kaynakça
-
van der Kolk, B. A. (2014). The Body Keeps the Score: Brain, Mind, and Body in the Healing of Trauma. Penguin.
-
Perry, B. D., & Szalavitz, M. (2017). The Boy Who Was Raised as a Dog. Basic Books.
-
Winnicott, D. W. (1965). The Maturational Processes and the Facilitating Environment. International Universities Press.
-
Erikson, E. H. (1963). Childhood and Society. Norton.
-
Garbarino, J. (1999). Lost Boys: Why Our Sons Turn Violent and How We Can Save Them. Free Press.
-
UNICEF. (2017). The impact of conflict on children. https://www.unicef.org/protection/children-under-attack
Yorumlar
Yorum Gönder